Boş Zamanlar Sosyolojisi Nedir

Modern toplumlarda boş zamanları değerlendirmenin sosyal bir kurum olarak ve etkin bir biçimde kendini göstermesi, kendisi de yeni bir bilim dalı olan sosyolojinin ve sosyologların dikkatlerini çekmekte gecikmemiştir.

Başlangıçta genel sosyoloji içinde yer bulan boş zamanlar, daha sonra sosyolojinin alt dalı olarak boş zamanlar sosyolojisi şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu sosyoloji alanı toplumu tanımak amacıyla o toplumun boş zamanlarındaki faaliyetlerini incelemek ve buradan hareketle belli sonuçlar çıkarmak için sosyolojinin alt kolu olarak gelişen bir disiplindir. Boş zamanlar sosyolojisi bir insanın zamanını sadece nasıl planladığıyla ilgilenir. Yoksa boş zaman etkinliklerine bir değer yargısı ile bakmaz.

Seyahat etmek, bahçe işleri yapmak, spor yapmak, sosyal faaliyetlerde bulunmak, kitap okumak, dostlarıyla görüşmek, dinlenmek, yemek yapmak, müzik dinlemek, televizyon seyretmek, internette gezinmek, hiçbir şey yapmamak, gazete ve dergi okumak, temizlik yapmak gibi. “Boş zaman” basit anlamıyla dolu olmayan zaman dilimi olarak tanımlanabilir. İngilizcede “leisure / spare time” anlamına gelen bu kavram; “boş zaman, işsizlik, serbestlik, boş, serbest” anlamına gelmektedir. Başka bir deyişle boş zaman; kişinin çalışma, uyku ve temel ihtiyaçlarını karşılamak dışında kalan vaktidir.

Boş Zamanlar Sosyolojisi
Boş Zamanlar Sosyolojisi

BOŞ ZAMANI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

KENTLEŞME:

Kentleşme insanların toplu hâlde yaşama gereksinimlerinin en somut örneğidir. Kentli insanların “boş zamanları” için ortak eğlence ve dinlenme mekânları oluşturulmuştur. Sinema, tiyatro, müzikholler, stadyumlar ortak eğlence ortamları olarak kentleşmenin önemli sonuçlarındandır.

ÇALIŞMA SÜRESİNİN SINIRLILIĞI:

Sanayileşmenin önemli etkenlerinden biri de insan çalışmasının belirli saatler içinde düşünülmesi ve sınırlanmasıdır. Gündüzlü ve geceli çalışma bu kategorik yaklaşım içinde sekiz saat olarak düzenlenmiştir. Bu saatlerin dışında kalan zamanın tümünün uyku ile geçirilmesi mümkün olmadığına göre artan zamanın nasıl ve ne şekilde kullanılacağı düşüncesi boş zamanı değerlendirme olgusunu getirmiştir.

TEKNOLOJİK DEĞİŞME:

Teknolojik gelişmeler değişmenin önemli etmenlerindendir. Teknolojinin hızla gelişmesi makinelerin, bilgisayarların hızla insan gücünün yerini alması ve zaman açısından da daha kısa sürelerde işlerin sonlandırılması boş zamanın insan yaşamında daha çok artmasına yol açmıştır.

EKONOMİK GELİŞME:

Ekonominin gelişmesi toplumların refah düzeyinin artmasına neden olmuştur. Refah düzeyinin artması daha fazla boş zamanın doğmasına yol açmıştır. Yerleşik kültür ve onun doğal açılımları olan boş zaman ve tatil kültürü bu olgu ile açıklanır.

TOPLUMSAL YAPI VE BOŞ ZAMAN

Toplumsal yapıya ve üretim biçimine bağlı olarak ortaya çıkan boş zaman kavramı, kapitalistleşme süreciyle birlikte gelişmeye ve değişmeye başlamıştır. Tarihsel ve toplumsal gelişime ve dönüşümlere bağlı olarak boş zaman anlayışında bir değişme olduğu gibi boş zamanın yapısında ve işlevlerinde de önemli farklılaşmalar olmuştur. Sanayileşmiş toplumlarda insan emeğinin yerini makineler almakta, buna paralel olarak üretim kapasitesi artarken çalışma saatleri azalmaktadır.

Sanayileşme ve teknoloji, insan yaşamının daha kaliteli ve daha uzun olmasında önemli ölçüde etkilidir. Ancak sanayileşme sonucunda var olan boş zamanın daha da artması, günümüz toplumundaki bireylerin sahip oldukları bu boş zamanı etkin ve verimli bir şekilde değerlendirmelerini de zorunlu kılmaktadır. Böyle bir ortamda yaşayan bireylerin iş ve gündelik yaşamın getirdiği birtakım streslerle ya da yaşamın giderek tekdüzeleşmesi ve hareketsiz bir hâle dönüşmesiyle beraber, ortaya çıkacağı kabul edilen ve yaşamı riske sokan birtakım fizyolojik ve psikolojik sorunlarla başa çıkması gerekmektedir.

Gençlik toplumun en dinamik, en akışkan, hareketli kesimidir. Gençlik döneminin önemli bir kesimini hiç şüphesiz öğrenciler oluşturmaktadır. Eğitim öğretimin çeşitli kademelerinde yer alan, ortaöğretim kurumlarında olmayan, gençlik ile ilgili çeşitli konular içerisinde serbest zamanlarının değerlendirilmesi, önemli bir sorun olarak görülmektedir.

Yorum yapın