Ekonominin Temel Ögeleri Nelerdir? Enflasyon, Deflasyon, Devalüasyon ve Revalüasyon Nedir?

Ekonomik yaşam çeşitli ögelerin bir araya gelmesiyle oluşur. Bunlar üretim, tüketim ve bölüşümdür.

A. Üretim

İnsan ihtiyaçlarını karşılayan mal ve hizmetlerin elde edilmesi amacıyla yapılan çalışmalara üretim denir. Başka bir deyişle bir nesnenin tüketime uygun hâle getirilmesi için yapılan çalışmalardır.

Buğdaydan un, sütten peynir, petrolden akaryakıt, yünden kazak yapmak üretimdir. Bu bağlamda, toprağı ekmek suretiyle belirli birtakım ürünler yetiştirmeye tarımsal üretim; birtakım girdiler kullanmak suretiyle endüstriyel ürünler meydana getirmeye sanayi üretimi; zihin gücü ve emek harcayarak entelektüel bir ürün ya da eser meydana getirmeye de zihinsel üretim adı verilir.

ÜRETİMİN TEMEL KAVRAMLARI

Doğal kaynaklar; yer altı ve yer üstü kaynaklarıyla tabiatın sahip olduğu her türlü unsurdur. Üretim için gerekli olan madde, mekân ve enerji doğadan sağlanır.

Emek (iş gücü); üretimin temel ögesi olup insan faaliyetinin üretime katılmasıdır. Çalışanın yaptığı hizmetler karşılığı elde ettiği kazanca ise “ücret” denir. İnsanın fiziki gücü veya zihinsel yeteneği ile yapılan işlere göre emeğin üretkenliği değişiklik gösterir.

Sermaye (anamal); üretim sürecinde mal veya hizmet oluşturmak için kullanılan üretim faktörleridir. Sermaye daha çok üretim sürecinde insanın yaratma gücünü artıran alet, makine, tesis ya da binadır.

Teşebbüs (girişim); emek, doğal kaynaklar ve sermayeyi organize eden ve amacı kâr olan kuruluştur. Bu kuruluşun sahibine müteşebbis (girişimci) denir.

B. TÜKETİM

İhtiyaçları karşılamak amacıyla üretilen mal ve hizmetlerden faydalanmaya tüketim denir. Bir malın kullanılması o malın yok olduğu anlamına gelmez. Maldan yavaş yavaş yararlanmak bir tüketimdir. Otomobil, ev, gömlek, kazak, çamaşır makinesi gibi mallar tek kullanımda tükenmeyen fakat her kullanımda eskiyen mallardır.

Tüketimi etkileyen faktörler; kültürel ve ekonomik faktörlerdir. Eğitim düzeyi, teknolojik ve bilimsel gelişmeler, dinsel inançlar, statü, gelenekler, görenekler, âdet, töre ve moda tüketimi etkiler. Tüketimi belirleyen diğer bir ekonomik faktör ise gelirdir. Gelir, üretime yapılan katkı karşılığında belirli bir sürede elde edilen değerlerin para veya mal cinsinden miktarıdır. Gelirin tüketilmeden gelecekte kullanmak üzere ayrılması tasarruftur. İnsanlar çeşitli sebeplerle tasarrufta bulunurlar. Bunlar; gelecek endişesi (ihtiyarlık, hastalık, işsizlik), bir şeye sahip olma arzusu (ev, araba alma isteği), parayı harcama istek ve ihtiyacının olmaması durumudur.

Tasarrufların yeni bir üretim için kullanılmasına yatırım denir. Halk arasında arsa ya da altın almak yatırım yapmak olarak adlandırılır.

C. BÖLÜŞÜM

Üretim sonunda elde edilen malların üretime katılanlar arasında paylaşılmasına bölüşüm denir. Günümüzde bu bölüşümün karşılığı para ile ödenmektedir. Üretime katılanlardan iş gücü gelirine ücret ya da maaş, doğanın payına rant ya da kira, girişimcinin gelirine kâr, sermayenin gelirine de faiz denir.

Bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerlerinin brüt toplamına gayrisafi millî hasıla (GSMH) denir. Tanımdan anlaşılacağı gibi gayrisafi millî hasıla net gelir değildir. Bu miktardan sermaye mallarının yıpranma payı (amortisman) düşüldüğünde elde edilen değere safi millî hasıla denir.

Safi millî hasıladan vergiler düşüldüğünde ise millî gelire ulaşılır. Millî gelir; bir ülkede bir yıl içinde üretilen mal ve hizmetlerin para ile ifade edilen net toplamıdır. Millî gelirin o ülkede yaşayan vatandaşlar arasında dağıtılmasına kişi başına düşen millî gelir denir.

Ülkede üretime katkıda bulunanlar, ülke gelirinden pay almaktadır. Bu da bize üretimin bir iş bölümü sayesinde gerçekleştiğini göstermektedir. İş bölümü; işin çeşitli mesleklere ya da kendi içinde bölümlere ayrılmasına denir. İşin öğretmenlik, doktorluk, taksicilik gibi çeşitli mesleklere ayrılmasına mesleki iş bölümü, kendi içinde bölümlere, uzmanlık alanlarına ayrılmasına teknik iş bölümü denir.

Bir toplumda üretim faaliyetlerini kişiler her yönüyle kendileri üstlenecek olursa bu durum; zor, sıkıntılı, zaman alıcı ve verimi düşük olacaktır. Oysaki üretim farklı kişiler tarafından gerçekleştirilir ve bu kişilerin çalıştıkları alanlarda uzmanlaşması sağlanırsa üretimde verim artacaktır.

İş bölümü bolluk ve kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır. İnsanların becerisini arttırmakta, bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta, makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

EKONOMİYLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Enflasyon: Piyasadaki ürünlerin fiyatlarının genel seviyesindeki sürekli ve hissedilir yükselme eğilimidir. Enflasyon genel fiyat seviyesinin bir defa yükselmesi olmayıp genel fiyat düzeyinin sürekli ve hissedilir ölçüde yükselmesi şeklinde ifade edildiği gibi değişim aracı olan paranın gereksinimden çok miktarda piyasaya sürülmesi sonucu değer kaybetmesi, satın alma gücünün düşmesi olarak da ifade edilir. Bu tanım enflasyonun para ile bağını belirtmektedir. Ekonomide mal ve hizmetlerin değeri para ile ifade edilir.

Türkiye’de Son 10 Yılın Enflasyon Tablosu
Türkiye’de Son 10 Yılın Enflasyon Tablosu

Deflasyon: Piyasadaki mal miktarına göre para miktarının az olmasıdır. Bu durumda para az ve değerli olduğundan halkın alım gücü düşer. Piyasada mal çok olduğundan üretim durmakta, bu durum işsizliğin artmasına neden olur. Ülke ekonomisinde daralma meydana gelir. Üretim azaldığı için millî gelir de azalır.

Devalüasyon: Ulusal paranın yabancı ülke paraları ya da altın karşısında değerinin düşürülmesi durumudur. Devalüasyon ithal malların fiyatını yükseltir, ihraç mallarının da yabancı para cinsinden değerini düşürür. Her ülkenin millî parası kendi sınırları içinde geçerlidir. Bir ülkeden mal ve hizmet almak için o ülkenin parasını kullanmak gerekir. Bunun için ülke parası ile yabancı paralar arasındaki değişim oranını (döviz fiyatını) belirlemek gerekir. Bu değişim oranına döviz kuru denir.

İkinci Dünya Savaşı öncesinde Almanya’da meydana gelen devalüasyon
İkinci Dünya Savaşı öncesinde Almanya’da meydana gelen devalüasyon

Revalüasyon: Ulusal paranın yabancı para ya da altın karşısındaki değerinin artmasını ifade eder. Devalüasyonun tersi olan durumdur. Revalüasyon sonucu altın ve döviz fiyatları hükûmetçe kararlaştırılmış oranda ucuzlar.

Yüksel fiyatlar

Yorum yapın