Sosyolojik Araştırmanın Konusu Olarak Tasavvuf ya da Tasavvuf Sosyolojisi

“Toplumun olabildiğince bilimsel olmaya çalışan bilgisi” olarak tanımlayabileceğimiz sosyoloji, ‘toplumsal gerçekliği’ incelemeyi konu edinen bir bilimdir.

Spordan müziğe, cinsellikten aşka, aileden devlete, sapmadan suça kadar akla gelebilecek toplumda olan her şey sosyolojinin nesnesidir. Bu çerçevede toplumda var olan diğer olgusal durumlar gibi tasavvuf da sosyolojinin konusudur.

İnsanlar niçin mistik arayışlara girerler? Mistik yönelim insanın diğer insanlar ve dış dünya ile ilişkilerini nasıl etkiler? Mistisizmin İslâmiyet çerçevesinde ve Müslüman toplumlarda şekillenen özel bir biçimi olan tasavvuf hangi sosyal tarihsel koşullarda ortaya çıkmış ve nasıl yapılanmıştır?

İslâm medeniyet dairesi içinde yer alan kültürlerde tasavvufa duyulan ilgide ne gibi farklılıklar vardır? Orta Asya’dan günümüze kadar gelen süreçte Türklerin değişmeyen ortak özelliklerinden birisi olan “tasavvuf merakı”nın sebepleri nelerdir? Tasavvufun kurumsallaşmış biçimi olan tarikatların ortak özellikleri nelerdir? Tarikatlar arasındaki farklılıklar hangi toplumsal sonuçlar oluşturmaktadır? Tarikatlar değişen sosyal durumlara nasıl uyum sağlamaktadırlar? Modern toplumsal, siyasal ve ekonomik koşullar tarikat yapılarını nasıl etkilemektedir?

Tarikatların birbiriyle münasebetleri hangi durumlarda nasıl farklılaşmaktadır? Türkiye’de tekke ve zaviyeler kapatıldıktan sonra tarikatlar ne gibi dönüşümler yaşamıştır? Göç ve kentleşme süreçleri tasavvufi yönelimi ve tarikatları nasıl etkilemektedir? Günümüz Türkiye’sinde seküler çevrelerde tarikatlara yönelik antipatik tavırlar nasıl açıklanmalıdır? İslâmcı kimi çevrelerde gözlemlenen tasavvuf düşmanlığının sebepleri nelerdir? Tarikatların siyasetle/devletle ilişkilerinde problemli konular nelerdir? Heterodoks tarikatlar hangi koşullarda nasıl ortaya çıkmaktadır? Tarikatlar sivil toplum kuruluşları olarak kabul edilebilir mi? Tarikatlar toplumsal düzene nasıl katkı sağlamakta ve ne gibi sorunlara sebep olabilmektedirler? Örnek olmak üzere sıraladığımız bu ve benzeri yüzlerce soru sosyolojinin ilgi alanına girmektedir.

Görüldüğü üzere çalışıldığı takdirde “din sosyolojisi”nin içinde “tasavvuf sosyolojisi” adıyla devasa boyutlarda bir alt alan karşımıza çıkabilmektedir. Halen bu konularda yeterli olmamakla birlikte yapılmış birçok araştırma mevcuttur. Türkiye’de mevcut tasavvuf sosyolojisi literatürü genel olarak incelendiğinde -tespit edebildiğimiz kadarıyla özellikle “katılımcı gözlem” metoduyla yapılmış araştırmaların çok yetersiz olduğu söylenebilir. Sembolik etkileşimcilik ve etnometodoloji gibi mikro sosyolojik yaklaşımlarla yapılmış tasavvuf sosyolojisi araştırmaları ise galiba hiç yoktur.

Ayrıca bildiğimiz kadarıyla hiçbir tarikat, Fransız sosyolog Alain Touraine tarafından toplumsal hareketleri araştırmak üzere geliştirilen “sosyolojik müdahale” metoduyla incelenmiş değildir. Diğer dinî gruplar hakkında eleştirel yaklaşım yaparken öz eleştiri yapamadıklarını gözlemlediğimiz tarikat yapılarını ‘kendisi üzerinde düşünme’ye davet edici niteliğiyle bu metodun önemsenmesi gerektiğini özellikle belirtmeliyiz. Kısaca Türkiye’de tasavvuf sosyolojisinin, henüz üzerinde çok az çalışılmış, araştırmacılarını bekleyen bakir bir alan olduğu söylenebilir.

Yorum yapın