Seçimde Etkili Olan Toplumsal Güçler – Sivil Toplum Kuruluşları

Seçimde Etkili Olan Toplumsal Güçler bireyler amaçlarını, isteklerini, çıkarlarını ancak örgütlü bir yapı içinde yer alarak dile getirebilirler.

Özellikle bireyin temel alındığı modern toplumlarda siyasi açıdan bireylerin işlevi seçimden seçime oy kullanmaktan ibaret değildir. Bireyler demokratik katılım ve karar alma süreçlerini etkilemek ve kendilerini ifade etmek isterler. Bu amaçla örgütlenirler ve farklı sivil toplum kuruluşları oluştururlar. Bu yolla siyasi iktidarları etkilemeye çalışırlar ve demokratik yapıya katkıda bulunurlar.

SEÇİMDE ETKİLİ OLAN TOPLUMSAL GÜÇLER
SEÇİMDE ETKİLİ OLAN TOPLUMSAL GÜÇLER

Sivil toplum kuruluşları; devlet örgütlenmesi dışında kalan, belirli amaçlara yönelik olarak kurulan, kendini yönetme kabiliyetine sahip kuruluşlardır. Sivil toplum kuruluşları ya da örgütleri siyasal, sosyal, dinî, ekonomik, kültürel vb. amaçlar doğrultusunda çalışmalar ve etkinlikler yapar. Sivil toplum örgütleri oda, sendika, vakıf ve dernek adı altında faaliyet gösterebilirler. Örneğin İnsan Hakları Derneği, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, Memur-Sen, Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Vakıfları Koruma Vakfı (TEMA) vb. birer sivil toplum kuruluşudur.

Sivil toplum kuruluşlarından bazıları, siyasi iktidar üzerinde etkili olmak, görüşleri doğrultusunda kararlar alınmasını ve uygulamalar yapılmasını sağlamak amacıyla kurulmuş olan baskı grupları niteliğindedir. Baskı gruplarının temel amacı, bir araya gelerek örgütler oluşturmak, ihtiyaç ve menfaatler doğrultusunda faaliyet göstererek siyasi karar mekanizmalarını etkilemektir. Siyasi partiler de muhalefetteyken baskı grubu niteliği taşır.

Sivil Toplum Kuruluşları

Modern anlamda sivil toplum; devlet gibi siyasi bir otoritenin baskı ve denetiminden uzak, kendi kendini yönlendiren ve özgür kararlarını alan, bu ortak çıkar ve kararları gönüllü örgütlerin çatısı altında örgütleyerek hayata geçiren aktörlerin oluşturduğu alandır. Bu alanda ortaya çıkan sivil toplum kuruluşları gönüllü örgütlenmelerin somut görünümleridir.

Sivil toplum kuruluşları; kamu yararına çalışan ve bu yönde kamuoyu oluşturan, kâr amacı gütmeyen, demokratik işleyişe sahip, iktidarın müdahale alanından uzak, bürokratik donanımdan yoksun ve gönüllü olarak bir araya gelen bireylerin oluşturduğu örgütlenmelerdir. Sivil toplum kuruluşları (STK) hem devletin karar ve eylemlerinin denetlenmesinde hem de sorumluluk ve katılımcılık bilincinin artmasında önemli işlevlere sahiptir. Ekonomik ve siyasal liberalizmin biçimlendirdiği modern devlet yapısıyla anlam kazanan STK’lerin, Batı ülkelerindeki gelişme dinamiğinde ulus devlet olgusu ve sosyal devlet anlayışı temel belirleyicileri oluşturmaktadır.

Modern toplumsal yaşamın vazgeçilmezi olan STK’ler, günümüz toplumlarında kamusal otoritenin eksik kaldığı eğitim, sağlık, sosyal hizmetler, çevre, kırsal-kentsel kalkınma gibi değişik alanlarda önemli işlevler üstlenmektedir. Bununla birlikte dünyada yaşlıların bakımı, kimsesiz çocukların korunması, özürlülerin eğitimi gibi sosyal hizmet alanlarında öncülük sivil toplum kuruluşlarına aittir. Sonradan ise bu görevler devlet tarafından yürütülmeye başlanmıştır. Sivil toplum kuruluşları toplumun taleplerinin siyasal yapıya taşınması, devletin karar ve eylemlerinin denetlenmesi, sorumluluk ve katılımcılık bilincinin artmasında önemli işlevlere sahiptir. STK’ler, toplumdaki birtakım sorunların çeşitli düzeylerde ele alınarak çözüme yönelik projelerin yaşama geçirilmesine önemli katkılar sağlar.

Yorum yapın