Sosyoloji Nedir?

Sosyoloji içinde yaşadığımız dünyayı anlamaya çalışan, son derece heyecan verici bir bilim dalıdır.

Bazı yazarlara göre sosyal bilimler içinde en ihtiraslısıdır ve alanı son derece geniştir. Göç, toplumsal değişme, sanayileşme, romantik aşk, din, savaş, hukuk, suç, gençlik sorunları ve küreselleşme vb. sosyolojinin ilgilendiği konulardan sadece bir kısmını oluşturuyor.

sosyoloji nedir

Berger’in ifadesiyle, sosyoloji “özeldeki geneli” ya da “benzerlik içindeki farklılığı” gören bilim dalıdır. Sosyolojinin en önemli bilgeliği, şeyler göründüğü gibi değildir. Sosyal gerçeklik, çok sayıda anlam katmanına sahiptir. Her yeni katmanın keşfi bütünün algılanışını değiştirir. Berger’a göre “Sosyoloji, bir uygulama değil, anlama çabasıdır.”

Sosyoloji, bir çok sosyal bilim dalında olduğu gibi, genç bir bilim olarak değerlendirilir. İsim babası, daha sonraki bölümde sosyolojiye katkıları incelenecek olan Auguste Comte’tur. Latince eş, arkadaş, birliktelik (companion) anlamına gelen “socius” ile Yunanca inceleme (study) anlamına gelen “logos” sözcüklerinin bir araya getirilmesinden oluşmuştur. Kelime anlamı itibariyle, “Toplumsal üyeliğin temellerinin incelenmesi” olarak tanımlanabilir.

Giriş kitaplarının hemen hemen tümünde sosyoloji, “toplumu inceleyen bilim dalı” olarak tanımlanır. Ancak bu tanım doğru olmakla birlikte yetersizdir. Çünkü diğer sosyal bilim dalları da farklı şekillerde de olsa toplumu incelerler.

Sosyologlar, bilim anlayışlarındaki farklılıkların da etkisiyle, çok çeşitli sosyoloji tanımları yapmışlardır. Örneğin Durk- heim’a göre, “toplumsal kurumların”, Giddings’e göre, “toplumsal olayların (fenomenlerin)” bilimidir. Weber sosyolojiyi, “toplumsal eylemi (action) inceleyen bilim”, Simmel ise, “insan ilişkilerini inceleyen bilim” dalı olarak tanımlamıştır4.

Bazı çağdaş yazarlar da sosyolojiyi, “insan toplumunun sistematik ve kuşkucu incelemesi” olarak tanımlamışlardır. Botto- more’a göre sosyoloji, toplumsal antropoloji ile birlikte, toplumun belli bir yanını değil de, toplumsal hayatı bir bütün olarak ele almak isteyen; toplumu oluşturan sosyal gruplar ve kurumlar arasındaki dokusal ilişkileri incelemeye kalkışan ilk bilim dalıdır. Bu bakımdan sosyolojinin temel iddiası, toplumsal yapıdır; yani belli bir toplumdaki eylem ya da davranış formları arasındaki sistematik karşılıklı ilişkilerdir.

Sosyoloji, bireylerin içinde yaşadıkları toplumsal bağlamdan ayrı düşünülemeyeceğini savunur. O, toplumun farklı parçaları arasındaki iç bağımlılığı vurgular. Yaptığı genellemelerle spesifik olayların tanımının ötesine geçer. Sosyoloji,  toplumların nasıl oluştuğunu sorarak başlar ve toplumsal yaşamı sorgular. Sosyoloji, toplumsal deneyimlerimizi anlamaya çalışan entelektüel bir disiplin olma iddiasındadır.8

İnsanlar sosyal varlıklardır. Aşk ilişkilerinden savaşa kadar, yaptığımız her şey başkalarıyladır. Bizler sürekli gruplar inşa ederiz. Bizim umutlarımız, korkularımız, fırsatlarımız, kimliğimiz ve davranışlarımızın hepsi, sosyal anlayışları ifade eder. Kim olduğumuz, toplumdaki konumunuzla yakından ilişkilidir. Eğer sokakta yaşayan bir insan ya da bir şirketin tepe yöneticisi olsaydık hayatımız çok farklı olurdu.

Sosyologlar, zihin okuyucuları ya da geleceği söyleyen falcılar değillerdir. Fakat onlar daima yabancıları tanımlar ve geleceği tahmin etmeye çalışırlar. Sosyoloji, insan davranışının geniş bir perspektif içinde incelenmesidir. Bazı yazarlar, sadece bir sosyoloji yoktur, sosyolojiler vardır diyor. Bugün sosyolojide, 50’den fazla alt uzmanlık alanı mevcuttur.

Smelser’ın da belirttiği şekilde, bugün adeta güneşin altındaki hemen hemen her şeyin sosyolojisi vardır. Bazı yazarlara göre sosyoloji, son derece parçalanmış bir biçimde uzmanlaşmıştır ve ilgili literatürü ortak bir temele oturtmak son derece güçtür. Bu yazarlar, sosyolojinin alanının son derece dağınık ve ortak bir kimlikten yoksun olduğunu iddia etmektedirler. Ancak Smelser’ın da haklı olarak belirttiği şekilde bu yorumlar abartılıdır.

Bu olağan üstü geniş ilgi alanına rağmen, eklektik bir yaklaşımla sosyolojiyi “toplumu, grupları, toplumsal ilişkileri ve kurumları sistematik olarak inceleyen bilim dalı” şeklinde tanımlayabiliriz.

Yorum yapın