Sosyoloji Teorilerine Aktörler-Faktörler Bağlaminda Bir Bakiş – Alışveriş Teorisi ve Fenomenoloji

Genel olarak Fonksiyonalizm, Çatışma teorisi ve Sembolik etkileşimcilik yanında sosyoloji alanında daha birçok teorinin olduğu malumdur. Amacımız tüm sosyoloji teorilerini (büyük-ortaküçük boy teorileri) ele almak olmadığından yukarıdakilere ek olarak burada çok genel anlamda alışveriş teorisi ve fenomenolojiye değineceğiz.

James  Coleman, George Homans  ve  Peter Blau gibi isimlerle önplana çıkan alışveriş teorisi “her şeyin bir fiyatı vardır” önermesine dayanır diyebiliriz.

Bireyin davranışı bu anlamda maliyet ve ödüllere göre akılcı olarak şekillenir. Bir başka deyişle insanlar eylemlerinin faydalarını topluma göre değil mantıklarına göre hesaplarlar. Başarı, ödül, değer, doyum, onay, güven gibi uyarıcılar faydalıdır/mantıklıdır ve birey bunlara göre davranışını şekillendirir. Bazı birey davranışları duygusal olsa da genel davranış skalasında az yer tuttuğundan alışveriş teorisyenleri tarafından bu tip davranışlar göz ardı edilmektedir. Kısaca ilkel toplumların alışverişi olan karşılıklılık ilkesinden tüm toplumlarda geçerli olan armağanlara kadar her türlü ilişki, fayda merkezli ve mantıklı seçimlerle şekillenerek sosyal etkileşimi artırmaktadır.

Alışveriş teorisinin, katı fayda merkezliliğinden uzak olsa da toplumsal eylemin odağına bireylerin yüz yüze etkileşimini koyan ve terim olarak ilk defa Edmund Husserl tarafından kullanılan fenomenolojinin sosyolojiye Alferd Schutz tarafından uyarlandığı bilinmektedir. Fenomenolojide bireyin günlük hayat durumlarına atfettiği anlam önemlidir. Dolayısıyla bu teori sorgulama merkezlidir ve bizden adeta uzaydan gelen ziyaretçi rolünü oynamamızı ister. Bunu yaparken ön kabuller ortadan kaldırılmaya çalışılmaz ancak araştırıcının yapması gereken bunları askıya ve/veya paranteze almasıdır.

Yorum yapın