Sosyoloji ile Tasavvuf Arasında Köprülerin Kurulması – Anlamak ve Arınmak

Sosyoloji ile tasavvuf, ilk bakışta tamamen ayrışık iki disiplin olarak görünmektedir.

İlki dışarıya, yani topluma dair ‘anlama’yı amaçlayan bir çaba; ikincisi içe dönük, manevî ‘arınma’yı hedefleyen bir yöneliş. Diğer sosyal bilimler gibi kadim bilgeliğin –vahiyle bağını kopardığı için kadir bilmez bir mirasçısı olan sosyoloji modern, seküler/dünyevî bir bilim; tasavvuf klasik, dinî/İslâmî bir ilim. Sosyoloji ‘kesret’e, tasavvuf ‘vahdet’e odaklanıyor.

Bu tebliğ, insanın iç dünyasına yönelik mahiyetiyle daha çok psikolojiyle bağlantılı görünen tasavvuf ile sosyoloji arasında köprülerin nasıl kurulabileceği üzerine bir deneme niteliğindedir. Bunun için önce sosyolojinin tasavvufa yönelebilme imkânı üzerinde durulacak, sosyolojinin bunu ‘modern toplumların eleştirel analizi’ üzerinden ve tasavvufun toplumsal gerçekliğini konu edinerek, yani “tasavvuf sosyolojisi” ile yapabileceği ileri sürülecektir. Daha sonra tasavvuf sosyolojiye nasıl yönelebilir sorusu tartışılacaktır.

Tasavvuf özündeki manevî yönelişin açtığı pencereden topluma bakarak sosyolojik değerlendirmeler yapabilir. “Tasavvufî sosyoloji” diyebileceğimiz bu girişim sosyologlar tarafından zaten yapılmakta olan “tasavvuf sosyolojisi”ne kıyasla daha büyük güçlükler içermektedir.

Yorum yapın